[11 Agustos, Tanju] Chicago’ya gece vakti vardık. Otelimizin yeri beklentilerimize uygun olarak merkezi idi, ama aile odaklı suit şeklindeki oda ve temizliği hepimizi sevindirdi. Sabah şafaktan önce Niagara notlarını ve resimlerini tamamlalayım derken bilgisayarımın klavyesine su döktüm ve sbah turumuz meşhur Michigan Caddesi üzerindeki Apple Store’dan başladı.
Chicago hedefimiz mimari turdu. Şehirdeki ikonik binaları anlatan bir iPhone app bulduk ve onu takip ettik. Ama önce Millenium Parktaki Anish Kapoor’un Cloud Gate heykelini görmek istedik. Bu yalın eserin insanları etrafına mıknatıs gibi çekip dokunmaya davet etmesi ilginç bir manzara oluşturuyor. Parkta Frank Gehry’nin yaptığı bir konser sahne ve alanı ıle köprü de var. Parktan çıkarken Jaume Plensa’nın Crown Fountain eserini gördük, bu da müthiş bir kamusal alan yapısı. Bu arada Millenium Park 1893’teki World Fair’in (Expo) 100’üncü yıldönümü anısına yapılmış. Bu expoda Osmanlı pavyonu hakkında Ubeydullah Efendinin Amerika Hatıralarında okuyabilirsiniz.
Mimari turumuz esnasinda Federal Plaza’da Alexander Calder’in “Flamingo” isimli metal heykelini gördük. Böylece hem MIT kampusunda hem de Chicago’da eserlerini gördüğümüz üç sanatçı oldu: Alexander Calder (Big Sail, Flamingo), Jaume Plensa (Alchemist, Crown Fountain), Frank Gehry (Stata Center, Jay Pritzker Pavilion & BP Pedestrian Bridge).
Yürüyüş turumuzu hepimizin çok beğendiği (hem tadi hem fiyatı ile) Chicago’nun derin tepside pizzası ile tamamladık.
Chicago’da çektiğimiz fotoğrafların bazıları burada.